Büyücü'nün Yolculuğu

Yıllar geçmiş... C'han güçlenmeye başlamıştı... Ama Kral'a bu yetmiyordu, eskinin ihtişamlı medeniyetini yaratmak istiyordu yeniden, köklerini öyle güçlü oluşturacaktı ki bir daha ne kimse onları yokedebilecekti ne de onları köleleştirebilecekti...

Şehirler güçlenir, eski büyüler yeniden keşfedilirken; Petra'da bir ezgi takıldı diline Kral'ın ozanların taşıdıkları...

Dünya gençken ve bitkiler yeni,
Gezdi güçlü denizciler her yeri.

Parçalanmamıştı Dağlar ve kırılmamıştı minareler,
Yıllar geçtikçe büyüdü ülkeleri ve eğildi denizler.

Ama yıllar yılı kara bir bulut dolaştı güzel Atleas'da,
Kimse bilmez şimdilerde nerededir o ada.

Ancak denir ki batmış Puslu okyanusun dibine,
Ancak ölmemiş onlar, kara ruhları yaşamış.

Altınlar yatarmış Puslu okyanusta,
Bulan en zengini olurmuş bu dünyada.

Atlantean Efsanesi gerçek olabilir miydi? O eski medeniyetin bıraktıklarıyla C'han'ı yıkılmaz yapabilir miydi? Bilmiyordu ama içinde uyanan alev artk bastırılamazdı, Denize açılacak ve yüzleşecekti Efsanenin gerçekliğiyle bedeli ne olursa olsun diye...

Ben C'han Kralı Buzyürek... Gidiyorum... Okyanusla yüzleşip ne bulacağımı görmek için...
Ben Büyücü Buzyürek... Gidiyorum... C'han'a yeni bir güç getirmek, onu yenilmez yapmak için...
Ben Buzyürek... Gidiyorum... Belki de ölüp, huzura ermek için...